Karakter boyutu :13 Punto15 Punto17 Punto19 Punto

Erdoğan'dan 'iki yüzlü zihniyete' tepki

Erdoğan'dan 'iki yüzlü zihniyete' tepki
Başbakan Erdoğan aylık 'Ulusa Sesleniş' programında Eylül ayı içinde yurt dışı temasları ile birlikte gündemedik konulara değindi, çifte standarda isyan etti.
30.09.2011 / 09:03

BaÅŸbakan Recep Tayyip ErdoÄŸan, ''Bir coÄŸrafyada eÄŸer petrol rezervleri varsa ve herhangi bir nedenle Batılı ülkelerin o rezervlerdeki menfaatleri tehlikeye giriyorsa, o zaman yine baÅŸta BM olmak üzere bütün uluslararası kurum ve kuruluÅŸlar adeta seferber ediliyor. Artık bu ikiyüzlü zihniyetlerden dünyanın kurtulması lazım'' dedi.



ErdoÄŸan, televizyonlarda yayınlanan Ulusa SesleniÅŸ konuÅŸmasında vatandaÅŸlara seslendi. Yaptığı konuÅŸmada, eylül ayında Son derece yoÄŸun diplomasi trafiÄŸi yaÅŸandığını belirten ErdoÄŸan, bu ay içinde gerçekleÅŸtirdiÄŸi iki ayrı dış seyahatle Türkiye'nin dünya kamuoyunun adeta gözünü ayıramadığı bir ülke olduÄŸunu söyledi.



BaÅŸbakan ErdoÄŸan, ÅŸöyle konuÅŸtu:



''Gerek Arap Baharı'nın en canlı ÅŸekilde yaÅŸandığı Tunus, Mısır ve Libya'ya yaptığımız üçlü seyahat, gerekse BM Genel Kuruluna katılmak üzere çıktığımız ABD seyahati sonuçları itibariyle son derece yararlı seyahatler oldu. 12 Eylül'de baÅŸlayan dış seyahatlerimizin ilk durağı, dost ve kardeÅŸ ülke Mısır'dı. Mısır Cumhuriyeti BaÅŸbakanı Sayın Ä°sam Åžeref'in davetlisi olarak çıktığım bu seyahatte, bakan arkadaÅŸlarım, bürokratlarımız ve iÅŸadamlarımızdan oluÅŸan kalabalık bir heyet de bana eÅŸlik etti. Mısır'da Sayın Åžeref'in yanı sıra Yüksek Askeri Konsey BaÅŸkanı ve Savunma Bakanı MareÅŸal Muhammed Hüseyin Tantavi ile de görüÅŸme imkanı bulduk. Kendilerine, siyasi deÄŸiÅŸim ve dönüÅŸüm sürecini baÅŸarılı bir ÅŸekilde sürdüren kardeÅŸ Mısır halkına olan yakın desteÄŸimizi, ülkemiz adına bir kere daha ifade ettik.



Yine bu seyahatimiz sırasında El Ezher Büyük Åžeyhi Muhammed Et Tayyip, Arap Ligi eski Genel Sekreteri Amr Musa ve Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu eski baÅŸkanı Dr. Muhammed El Baradey ile de bir araya geldik. Bu görüÅŸmelerde Mısır'da yaÅŸanan son geliÅŸmeleri ve Mısır halkının acil ihtiyaçlarını bütün boyutlarıyla ele aldık. Arap Ligi Genel Sekreteri Sayın Nebil El Arabi ile yaptığımız ikili görüÅŸmenin ardından Arap Ligi DışiÅŸleri Bakanları Konseyi açılış oturumuna iÅŸtirak ederek bir konuÅŸma yaptım.



Ülkelerinin makus talihini deÄŸiÅŸtirmek üzere Tahrir Meydanı'nı günler boyunca adalet, demokrasi, özgürlük sesleriyle inleten genç Mısırlı kardeÅŸlerimle de bir araya geldim. Onların gözlerindeki aÅŸk ve heyecanı gördüm, Mısır'a, Mısır'ın geleceÄŸine, bölgeyi bir uçtan bir uca saran bütün bu demokrasi ve özgürlük rüzgarlarının gücüne daha da fazla inandım. Bunun dışında Kahire Opera binasında Mısır halkına hitaben yaptığım bir baÅŸka konuÅŸmayla da Türkiye'nin dost ve kardeÅŸ Mısır halkına desteÄŸini bizzat ifade ettim. Bütün bu temaslarımız sırasında Mısır'lı kardeÅŸlerimize bu zorlu deÄŸiÅŸim sürecinde kendilerine her türlü yardımı yapmaya hazır olduÄŸumuzu defaatle belirttim. Ä°ki ülke arasındaki iliÅŸkilerin bu minval üzere daha da geliÅŸtirilmesi noktasında mutabık kaldık.''



-TÜRKÄ°YE-TUNUS Ä°LÄ°ÅžKÄ°LERÄ°-



Mısır'ın yeni yol haritası çerçevesinde sürece nasıl katkıda bulunabileceÄŸi noktasında iki ülke heyetlerinin çok kapsamlı toplantılar yaptıklarını kaydeden BaÅŸbakan ErdoÄŸan, iki ülke arasında Yüksek Düzeyli Stratejik Ä°ÅŸbirliÄŸi Konseyi tesisine iliÅŸkin Ortak Siyasi Deklarasyonun da yine bu seyahat sırasında imzalandığını ifade etti.



BaÅŸbakan Åžeref'le birlikte katıldıkları Türk-Mısır Ä°ÅŸ Konseyi Genel Kurul toplantısı vesilesiyle, Türkiye ile Mısır arasındaki iÅŸbirliÄŸinin ne kadar zengin bir potansiyele sahip olduÄŸunu bir kere daha müÅŸahede ettiklerini anlatan ErdoÄŸan, bu ziyaretin ardından bu büyük potansiyelin çok yönlü olarak harekete geçeceÄŸine ve iki ülke için çok hayırlı bir dönemin baÅŸlayacağına bütün samimiyetimle indiÄŸini vurguladı.



BaÅŸbakan ErdoÄŸan, Mısır'ın ardından seyahatin ikinci durağı olan Tunus'a geçtiklerini hatırlatarak, Tunus halkının meÅŸru demokratik taleplerinden doÄŸan ve zafere ulaÅŸan ''Yasemin Devriminin'', bütün bölgeye yayılarak Arap Baharı hareketine de öncülük ettiÄŸini dile getirdi. Tunusluların kendilerini gezi boyunca hiç yalnız bırakmadıklarını ve sevgilerini, muhabbetlerini eksik etmediklerini belirten ErdoÄŸan, bunun bir anlamda Türkiye ile Tunus'un gecikmiÅŸ kucaklaÅŸması olduÄŸunu söyledi. ''Ä°nÅŸallah bu defa kopmaz baÄŸlarla bu kardeÅŸ ülkelere baÄŸlanmış oluyoruz'' diyen ErdoÄŸan, Tunus'ta CumhurbaÅŸkanı Vekili Fuad Mebazaa, BaÅŸbakan El Baci Ka'id Es Sebsi ve önde gelen siyasi parti liderleriyle bir araya geldiÄŸini ifade etti. BaÅŸbakan ErdoÄŸan, ''Tunuslu kardeÅŸlerimizin bu yeni dönemde ihtiyaç duydukları her türlü desteÄŸi vermeye hazır olduÄŸumuzu kendilerine bildirdik. Türkiye-Tunus iliÅŸkilerinde önümüzdeki dönemin daha önce hiç olmadığı kadar canlı, verimli, bereketli bir dönem olacağını kuvvetle muhtemel görüyoruz'' diye konuÅŸtu.



-''TÜRKÄ°YE TUNUS'TAKÄ° SEÇÄ°MLERE GÖZLEMCÄ° GÖNDERECEK''-



23 Ekim'de gerçekleÅŸtirilecek olan Kurucu Meclis seçimlerine iliÅŸkin hazırlıkları da Tunuslu yetkililerden bizzat dinleme imkanı bulduklarını anlatan ErdoÄŸan, seçimlere Türkiye olarak bir gözlemci ekibi göndereceklerini bildirdi.



Tunus'taki temasların ardından seyahatin son durağı Libya'ya geçtiklerini hatırlatan BaÅŸbakan ErdoÄŸan, ÅŸöyle devam etti:



''Libya için de aynı iyimser beklentilerimi rahatlıkla sizlerle paylaÅŸabilirim. BildiÄŸiniz gibi Libya'da direniÅŸ hareketi artık dönüÅŸü olmayan noktaya gelmiÅŸ ve ülkede yönetimi devralmış olsa da bazı bölgelerde çatışmalar halen sürüyor. Böyle bir dönemde, Libya'lı kardeÅŸlerimizin haklı ve meÅŸru taleplerinin gerçekleÅŸtirilmesine destek olmak adına yaptığımız bu ziyaret kendiliÄŸinden tarihi bir nitelik kazanmış oldu. Bu seyahatte bize ev sahipliÄŸi yapan Libya Ulusal GeçiÅŸ Konseyi BaÅŸkanı Mustafa Abdulcelil ve diÄŸer Konsey üyeleri Türkiye'nin bu sıcak desteÄŸinden duydukları memnuniyeti ifade ettiler.



Türkiye olarak, Ulusal GeçiÅŸ Konseyi'ni Libya Devleti ve halkının tek meÅŸru temsilcisi olarak görüyoruz, bunu Libya'daki temaslarımızda özellikle vurguladık. Artık bütün dünya kabul etmeli ki Libya, tıpkı Tunus ve Mısır gibi yeni bir döneme giriyor. Bu süreci ağır bir fatura ve acı bedeller ödeyerek geçirmek zorunda kalan Libya halkına bütün dünyanın destek olması lazım. Ama kendi menfaatleri doÄŸrultusunda deÄŸil, Libya halkının mutluluÄŸu doÄŸrultusunda samimiyetle destek olması lazım. Türkiye olarak bu siyasi dönüÅŸüm, kurumsal yeniden yapılanma ve ekonomik kalkınma sürecinde Libya halkının yanında olduÄŸumuzu oradaki kardeÅŸlerimize özellikle ifade ettik. Bu doÄŸrultuda bir öncü adım olarak, 13 Eylül gününden itibaren haftada dört gün olmak üzere THY Ä°stanbul-Bingazi seferlerini baÅŸlatmış bulunuyoruz. Ä°ki ülke arasında tarihteki yakınlığı tesis etmek üzere bu adımların devamı da geliyor, gelecek, bundan hiç endiÅŸeniz olmasın. Bu hissiyatımı Trablus'ta Åžehitler Meydanı'nda, Tajura'da, Misrata'da ve Bingazi'de Libya halkına doÄŸrudan söyleme imkanım da oldu. Kendilerine milletimizin bu zorlu yolda dost ve kardeÅŸ Libya halkının sonuna kadar yanında olacağını yaptığımız bu mitinglerde ifade ettim. Onlar da meydanları coÅŸkuyla doldurarak bizi bağırlarına bastılar, sevgilerini, muhabbetlerini en güzel, en samimi ÅŸekilde gösterdiler.



Aynı tabloyu Mısır'da da Tunus'ta da yaÅŸadık. GittiÄŸimiz her yerde Türk bayrakları dalgalanıyor, bizim ÅŸahsımızda Türkiye'ye olan büyük ilgi ve muhabbet en gür ÅŸekilde dile getiriliyordu. Bütün bu kardeÅŸlerimizle son derece duygusal anlar yaÅŸadık. Tarihi bir hasreti, bu kucaklaÅŸmalar sayesinde yoÄŸun bir coÅŸkuya dönüÅŸtürdük. Türkiye tarihten gelen baÄŸlarla baÄŸlı olduÄŸu bu coÄŸrafyayla yeniden buluÅŸuyor, yeniden kaynaşıyor. Bu buluÅŸmanın, bölge halklarının özgürlük, adalet ve demokrasi talepleriyle ülkelerinin geleceÄŸini inÅŸa etmek için yola çıktıkları bir dönemeçte gerçekleÅŸmiÅŸ olması ayrıca manidardır, heyecan vericidir. Ä°nÅŸallah her anında kendimizi adeta evimizde hissettiÄŸimiz bu kardeÅŸ ülkelerle birlikte bölgemizin geleceÄŸini de hep birlikte inÅŸa edeceÄŸiz. Bu gelecekte barış olacak, dostluk olacak, kardeÅŸlik olacak, buna canı gönülden inanıyorum.''



-ULUSLAR ARASI TOPLUMA ELEÅžTÄ°RÄ°-



Bu önemli üçlü seyahatin ardından 19 Eylül'de bu defa ABD'ye doÄŸru yola çıktıklarını belirten ErdoÄŸan, bu seyahat boyunca baÅŸta BM 66. Genel Kurulu olmak üzere birçok toplantıya katıldıklarını hatırlattı. BaÅŸta ABD BaÅŸkanıBarack Obamaolmak üzere, birçok ülke lideri ile ikili görüÅŸmelerde bulunduklarını kaydeden ErdoÄŸan, BM Genel Kurulunda yaptığı konuÅŸmada Türkiye'nin uluslararası meselelerle ilgili kanaat ve beklentilerini, Türk dış politikasının hassasiyet noktalarını hem Genel Kurula hem de dünya kamuoyuna en açık ÅŸekliyle ifade ettiÄŸini hatırlattı.



BaÅŸbakan ErdoÄŸan, ÅŸunları söyledi:



''Türkiye'nin küresel barışın tesisi ve halkların yakınlaÅŸması adına yürüttüÄŸü aktif ve inisiyatif alan dış politika anlayışını, ana hatlarıyla ortaya koydum. Sadece BM Genel Kurulunda deÄŸil, katıldığım her etkinlikte ve de baÅŸta Sayın Obama olmak üzere bir araya geldiÄŸim her liderle bu görüÅŸlerimizi vurgulamaya gayret ettim. Her zaman söyledik, bundan sonra da söyleyeceÄŸiz; dünya barışının tesisi ve insanlığın esenliÄŸi için bütün ülkelerin aynı samimiyet ve kararlılık çizgisinde buluÅŸarak birlikte hareket etmesi ÅŸarttır. Dünya gündemindeki zorlu meseleleri her ülke kendi menfaatleri çizgisinde ele alır, ikircikli tavırlar içine girerse bundan bir sonuç alınamaz, görüldüÄŸü üzere alınamıyor da.



Uluslararası toplum, maalesef hızla birikmekte ve ağırlaÅŸmakta olan dünya meseleleri karşısında sorumluluÄŸunu hakkıyla taşıyamıyor ve aciz kalıyor. BaÅŸta BM olmak üzere bütün uluslararası kurum ve kuruluÅŸların bu gerçeÄŸi bir an önce idrak etmesi ve en objektif haliyle kendi özeleÅŸtirisini yapması lazımdır. Üzülerek ifade edeyim ki insanlık için çözümler üretmek üzere kurulmuÅŸ bulunan bütün bu uluslararası kurum ve kuruluÅŸlar, birkaç büyük ülkenin kısır menfaat hesaplarına teslim edilmiÅŸ durumdadır. BM kürsüsünden bu gerçeÄŸin altını özellikle çizdim ve uluslararası toplumun bütün kurum ve kuruluÅŸlarıyla bir yeniden yapılanma sürecine ihtiyacı olduÄŸunu açıkça beyan ettim.



Somali'de her gün çocuklar açlıktan ölüyor, uluslararası toplum olan biteni seyrediyor. Daha önce Srebrenica'da genç yaÅŸlı ayırt edilmeden tarihin en acımasız toplu katliamlarından biri yapılırken de BM oradaydı. Ne var ki orada olan bitenlere, neredeyse sadece seyirci kalındı. Ancak bir coÄŸrafyada eÄŸer petrol rezervleri varsa ve herhangi bir nedenle Batılı ülkelerin o rezervlerdeki menfaatleri tehlikeye giriyorsa, o zaman yine baÅŸta BM olmak üzere bütün uluslararası kurum ve kuruluÅŸlar adeta seferber ediliyor. Artık bu ikiyüzlü zihniyetlerden dünyanın kurtulması lazım.



Somali'yi yıllar yılı sömüren, doÄŸal kaynaklarını talan edenler, bugün aç, susuz, hasta ve yoksul Somali halkının imdadına kulak tıkıyor. Kaynakların adaletsizce paylaşıldığı, adaletin tesis edilemediÄŸi ve insanlığın geleceÄŸinin birkaç ülkenin güç hesaplarına kurban edildiÄŸi bir dünyada barışa ve huzura asla ulaşılamaz. Bu dünyada beraberce yaÅŸadığımızı, hepimizin aynı gemide olduÄŸumuzu artık anlamamız gerekiyor.''



BaÅŸbakan Recep Tayyip ErdoÄŸan, ''Biz gerginlik istemiyoruz, sorun istemiyoruz, Ada'da bir an önce adil bir çözüme ulaşılsın istiyoruz. Bu doÄŸrultuda, son olarak KKTC CumhurbaÅŸkanı Sayın DerviÅŸ EroÄŸlu, BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun'a 4 maddelik yeni bir teklif vererek Türk tarafının konuya ne kadar yapıcı biçimde yaklaÅŸtığını bir kere daha ortaya koymuÅŸtur'' dedi.



ErdoÄŸan, televizyonlarda yayınlanan Ulusa SesleniÅŸ konuÅŸmasında, Ä°srail'in yıllardan beri sürdürdüÄŸü hukuksuz ve başına buyruk politikaların temelinde de yine özellikle Batı dünyasından aldığı sınırsız desteÄŸin büyük payı olduÄŸunu ifade ederek, ÅŸunları söyledi:



''Bazı ülkeler yaptığında suç teÅŸkil eden eylem ve giriÅŸimler, Ä°srail yaptığında nedense görmezden gelindi, geliniyor hala da aynı ÅŸekilde gelmeye devam ediyorlar. Bazı ülkeler kimyasal ya da nükleer silah üretme giriÅŸiminde bulunduÄŸunda uluslararası kurum ve kuruluÅŸlar hemen harekete geçiyor, hatta o ülkelere hava ve kara operasyonları bile düzenlenebiliyor. Ama yıllar yılı bu silahları üretip elinde bulundurduÄŸu halde Ä°srail'e ses çıkarmıyor ve buna da böyle devam ediyorlar. Ä°ÅŸte BM Güvenlik Konseyinden 89 yaptırım çıktığı halde 89 yaptırım kararına Ä°srail uymamıştır.



BM Genel Kurulunda 247 karar Ä°srail hakkında çıkmıştır, uymamıştır. Ä°srail uluslararası sularda sivillerle dolu bir yardım gemisine ağır silahlarla saldırıyor, 9 insanımızı ÅŸehit ediyor, sonra da hukuka hesap vermekten kaçabileceÄŸini zannediyor. Neye güveniyor? Bugüne kadar yaptığı yanlışları görmezden gelen Batılı ülkelere güveniyor. Artık deniz bitmiÅŸtir; dünya eski dünya deÄŸil, bunu herkesin görmesi lazım. Hukuksuzlukların, zorbalıkların, güç simsarlıklarının, sömürü ve talanların devri sona ermiÅŸtir.''



-''ADALETÄ° GÖZETMEK ZORUNDA KALACAKLAR''-



Düne kadar diktatörlüklerle, otokratik rejimlerle yönetilen coÄŸrafyaların ardı ardına isyan ederek büyük deÄŸiÅŸimler baÅŸlattıklarına iÅŸaret eden BaÅŸbakan ErdoÄŸan, ÅŸöyle devam etti:



''Artık gücü elinde bulunduranlar adaleti gözetmek zorunda kalacaklar. Sömürerek, sindirerek, talan ederek güç biriktirenler, bu yeni dünyada artık bu kirli hesaplarla bir yere varamayacaklarını anlayacaklar. Hukukun herkese eÅŸit mesafede durduÄŸu, adaletin gölgelenmediÄŸi, acı ve gözyaşına bulanan eski dünyaya hiç benzemeyen yepyeni bir dünya kuruluyor. Bugün bu gerçeklerle yüzleÅŸmeyenler, bu muhasebeyi bugün yapmayanlar, yarın çok geç kalmış olabilirler. Türkiye'nin her uluslararası zeminde gür ÅŸekilde seslendirdiÄŸi bu gerçekleri, 66. BM Genel Kurulunda bir kere daha ifade etmemizin sebebi de bu. Uluslararası toplumun acilen bu gerçekleri görmesi, insanlığın meselelerine artık daha fazla gecikmeden gerçekçi ve adil çözümler üretmeye baÅŸlaması gerekiyor. Küresel ekonomik kriz bir ihtardır, sebepsizce kitleleri katletmeye yönelmiÅŸ terör olayları, Somali'deki acı insanlık manzaraları ve büyük doÄŸal felaketlere yol açan iklim deÄŸiÅŸiklikleri de birer ihtardır. Belli toplulukları, belli halkları, belli coÄŸrafyaları deÄŸil, bütün insanlığı tehdit eden küresel bir kırılma süreci yaşıyoruz. Çare bellidir; bütün insanlık iyilikte, adalette, barışta birleÅŸecek ve el ele vererek sorunlarımızı çözeceÄŸiz.''



-RUM TARAFININ TUTUMU-



Kıbrıs meselesiyle ilgili bazı sıcak geliÅŸmelerin yaÅŸandığını anımsatan ErdoÄŸan, bu konudaki görüÅŸlerini ÅŸöyle ifade etti:



''Rum tarafı 2003 yılından bu yana Ada'daki tek yönetimmiÅŸ gibi hareket ederek, Ada'nın tümü adına DoÄŸu Akdeniz'de deniz yetki alanları sınırlandırma anlaÅŸmaları yapıyor. Bununla da yetinmeyerek Ada'nın güneyinde petrol veya doÄŸalgaz ruhsat sahaları belirliyor. Türkiye garantör ülke sıfatıyla bu giriÅŸimlerin Ada'daki Türklerin eÅŸit hak ve çıkarlarını ihlal ettiÄŸini, BM kapsamlı çözüm görüÅŸmelerinin ruhuna ve lafzına aykırı olduÄŸunu her uluslararası zeminde ifade ediyor, etmeye de devam edecek. Ada'daki iki tarafın da Kıbrıs'ın doÄŸal kaynaklarından eÅŸit temelde ve birlikte faydalanması gereÄŸinden hareketle, bu konuların Kıbrıs meselesine bulunacak kapsamlı bir çözümün sonrasına bırakılmasını ÅŸart görüyoruz. Bu çerçevede ilgili ülkelerden ve uluslararası toplumdan beklentimiz, Rumları bu maceracı tutumlarından vazgeçirmeleridir. Bu beklentimizi, BM Genel Kurulu da dahil olmak üzere ABD seyahatimizin her aÅŸamasında ilgili her muhatabımıza da kararlılıkla ilettik. Rumların bu sorumsuzca giriÅŸimi BM müzakerelerinde kritik ve belirleyici bir aÅŸamaya geldiÄŸi bir dönemde atılmış olup, Rum tarafının aslında çözümden yana olmadığını bir kere daha gözler önüne sermiÅŸtir.''



-''SON DERECE YAPICI VE ADÄ°L BÄ°R ÖNERÄ°''-



BaÅŸbakan ErdoÄŸan, sözlerini ÅŸöyle sürdürdü:



''Kıbrıs Türklerinin hak ve çıkarlarının açıkça ihlal edilmesi anlamına gelen bu duruma, kesinlikle kayıtsız kalmayacağımızı buradan bir kere daha ifade ediyorum. Nitekim, Kıbrıs Türklerinin hak ve hukukunu korumak için, KKTC ile birlikte hemen harekete geçtik. ABD seyahatimizin bitmesini beklemeden New York'ta Türkiye ile KKTC arasında bir Kıta Sahanlığı Sınırlandırma AnlaÅŸması imzaladık. Biz gerginlik istemiyoruz, sorun istemiyoruz. Ada'da bir an önce adil bir çözüme ulaşılsın istiyoruz. Bu doÄŸrultuda son olarak KKTC CumhurbaÅŸkanı Sayın DerviÅŸ EroÄŸlu BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun'a 4 maddelik yeni bir teklif vererek Türk tarafının konuya ne kadar yapıcı biçimde yaklaÅŸtığını bir kere daha ortaya koymuÅŸtur. Bu teklifle Sayın EroÄŸlu, Rumların petrol ve doÄŸalgaz arama çalışmalarında ısrar etmesi durumunda, iki tarafın temsilcilerinin yer aldığı özel amaçlı bir komisyon kurulmasını öneriyor. Bu doÄŸrultuda hem anlaÅŸmalar hem de arama ruhsatları konusunda iki tarafın da yazılı onayının alınması ve bulunacak zenginliÄŸin paylaşım oranlarının müzakere ile belirlenmesi teklif ediliyor. Ancak burada önemli bir ayrıntı var; bu aramalar sonucunda elde edilecek gelirler silah alımlarına harcanmayacak. Son derece yapıcı ve adil bir öneri, krizin aşılması için de iyi bir fırsat. EÄŸer bu iyi niyetli çaba da karşılıksız bırakılırsa, o takdirde ne Türkiye'nin, ne KKTC'nin böyle oldu bittilerle hak kaybına uÄŸratılmasına asla izin vermeyeceÄŸimizi de herkesin bilmesi gerekiyor. Krizden medet umanlar, gerginlik politikalarından menfaat bekleyenler bu yanlış hesaptan bir an önce dönmelidirler.''



BaÅŸbakan Recep Tayyip ErdoÄŸan, ''GeçtiÄŸimiz günlerde eli kanlı terör örgütünün saldırılarıyla hayatlarını kaybeden vatandaÅŸlarımız yüreÄŸimizi yaktı'' dedi.



Erdoğan, televizyonlarda yayımlanan Ulusa Sesleniş konuşmasında vatandaşlara seslendi.



''Türkiye bir yandan büyürken öte yandan hain pusularla durdurulmak isteniyor'' diyen BaÅŸbakan ErdoÄŸan, ÅŸunları söyledi:



''GeçtiÄŸimiz günlerde eli kanlı terör örgütünün saldırılarıyla hayatlarını kaybeden vatandaÅŸlarımız yüreÄŸimizi yaktı. Cinayet örgütünün kime, nasıl, nerede saldırdığına herkesin iyi bakması gerekir. Hayata, masumiyete, huzura kasteden gözü dönmüÅŸ bu cinayet örgütü ne istiyor, kimin taÅŸeronluÄŸunu yapıyor? DüÄŸün evini cenaze evine çevirene, futbol oynayan polise kurÅŸun atan insana insan diyebilir miyiz? Siirt'te birlikte bir mutluluÄŸu paylaÅŸmaya, birlikte yemek yemeye giden masum genç kızlara alçakça pusu kuran bu terör örgütü neyin mücadelesini vermiÅŸ oluyor? Yüzlerce kurÅŸunla hayatlarının baharındaki evlatlarımızı öldüren bu terör örgütü neyin mücadelesini vermiÅŸ oluyor?AnkaraKumrular Sokak'ta evine helal bir lokma götürmek için alın teri döken genç insanları bombayla öldüren bu ÅŸebeke hangi insani deÄŸerler adına hareket etmiÅŸ oluyor? Batman'da hamile bir kadını, Mizgin Doru'yu ve 6 yaşındaki Sultan'ı öldüren yine bu örgüt deÄŸil mi? Sabah namazına hazırlanan imama kurÅŸun sıkan, bütün mukaddes deÄŸerleri hedef alan, cami minaresinden roketatarla terör estiren nasıl bir vicdandır? Hayatlarını kaybeden ÅŸehitlerimize ve bütün canlarımıza Allah'tan rahmet, ailelerine sabır diliyoruz. Aziz milletimize metanet diliyoruz. Türkiye bu musibeti bertaraf edecektir. Hukuk ve meÅŸruiyet zemininden ayrılmadan gereken her adım atılacaktır. Bundan bütün vatandaÅŸlarımızın emin olmasını istiyorum.''



-''2023 YILINDA 25 BÄ°N DOLAR SEVÄ°YESÄ°NE ÇIKARMAYI HEDEFLÄ°YORUZ''-



Türkiye'nin güçlü bir kamu maliyesi, saÄŸlam bir bankacılık sektörü ve canlı bir iç piyasası bulunduÄŸuna iÅŸaret eden BaÅŸbakan ErdoÄŸan, konuÅŸmasını ÅŸöyle sürdürdü:



''En olumsuz küresel ÅŸartlara raÄŸmen ihracatımızı arttırmaya devam ediyoruz. Bu istikrarlı geliÅŸme tablosu bugün bütün dünyanın takdirlerini topluyor. GeçmiÅŸte ağır ekonomik krizlerle sarsılan Türkiye, bugün her alanda gerçekleÅŸtirdiÄŸi büyük atılımla örnek alınan bir dünya ülkesi haline geldi. Bugün küresel ekonominin kriz noktalarını önceden tespit ederek zamanında tedbir alan ve doÄŸru politikalarla istikrarını sürekli hale getiren bir Türkiye var. Cumhuriyetimizin 100'üncü kuruluÅŸ yılı olan 2023'te dünyanın 10 büyük ekonomisinden biri olma hedefimize doÄŸru emin adımlarla ilerliyoruz. Bu hedefimizi iddialı bulanlar artık bunun gerçekleÅŸtirilebilir bir hedef olduÄŸunu nihayet görmeye ve dile getirmeye baÅŸladılar.



9 yılda kiÅŸi başına gelirimizi 3 bin 492 dolardan, 10 bin doların üzerine çıkardık. Ancak biz bunu yeterli görmüyoruz, 2023 yılında 25 bin dolar seviyesine çıkarmayı hedefliyoruz. Enflasyonu tek haneli rakamlara indirdik. Enflasyonist kısır döngüyü kırarak, insanımızın cebindeki parayı günden güne eriten o kara düzene son verdik. Tüketici enflasyonu 1964 yılından beri görülmemiÅŸ düzeylere kadar inmiÅŸ durumda; Bu yılın mart ayı enflasyon oranı 47 yılın en düÅŸük oranıdır.''



-''ÜLKEMÄ°ZDE Ä°ÅžSÄ°ZLÄ°K ORANI ARTIÅžI SINIRLI SEVÄ°YEDE KALDI''-



ErdoÄŸan, bu ağır kriz sürecinde dünya ekonomilerinin en büyük sıkıntılarından biri de iÅŸsizlik oranlarındaki artışlar olduÄŸunu vurgulayarak, bu süreçte, geliÅŸmiÅŸ ekonomilerin çoÄŸunda iÅŸsizlik oranları çok yüksek artışlar gösterirken, Türkiye'deki iÅŸsizlik oranı artışının sınırlı seviyede kaldığını kaydetti.



Ä°ÅŸsizlik oranındaki artışa raÄŸmen kriz döneminde, ülkedeki toplam istihdamın hiçbir zaman azalmadığını dile getiren ErdoÄŸan, ÅŸunları söyledi:



''Krizin en yoÄŸun yaÅŸandığı 2009 yılında bile toplam istihdamımızı 83 bin kiÅŸi arttırdık. Aldığımız tedbirlerle, ekonomimizdeki hızlı toparlanmaya paralel olarak iÅŸsizlik oranı da 2009 yılının nisan ayından itibaren düÅŸmeye baÅŸladı. Krizin etkisiyle 2009 yılında yüzde 14'e yükselen iÅŸsizlik oranı, 2010 yılında yüzde 11,9'a geriledi ve Åžubat 2011'de kriz öncesi seviyelere geldi. TÜÄ°K'in bu ay açıkladığı haziran ayı iÅŸsizlik oranı, geçen yılın aynı dönemine göre 1,3 puan azalarak yüzde 9,2'ye kadar gerilemiÅŸ görünüyor. Aldığımız ve alacağımız tedbirlerle, iÅŸ gücü piyasası reformlarıyla bunu daha da düÅŸük seviyelere indireceÄŸiz.''



-''ALMANYA'DAN, FRANSA'DAN, Ä°NGÄ°LTERE'DEN ÇOK DAHA Ä°YÄ° BÄ°R KONUMDAYIZ''-



Türkiye'nin, 2010 sonu itibariyle Avrupa BirliÄŸi üyesi ülkelerle karşılaÅŸtırıldığında, kamu dengesi en iyi durumda olan 4 ülkeden biri olduÄŸunu ifade eden BaÅŸbakan ErdoÄŸan, konuÅŸmasını ÅŸöyle sürdürdü:



''Almanya'dan, Fransa'dan, Ä°ngiltere'den çok daha iyi bir konumdayız. Bugün, geliÅŸmiÅŸ ülkeler borç sorunlarıyla boÄŸuÅŸuyor, komÅŸumuz Yunanistan'ın borçlarını ödeyemeyeceÄŸi konuÅŸuluyor. Yunanistan'ın yanı sıra Ä°rlanda gibi, Portekiz gibi ülkeler de IMF ve Avrupa BirliÄŸi destekli kurtarma paketlerine baÅŸvurdu ama bunlar da yeterli olmadı. Borç krizinin Ä°spanya ve Ä°talya'ya yayılmasından endiÅŸe ediliyor. Dünya ekonomisinde sorunların aşılması için baÅŸta geliÅŸmiÅŸ ülkeler olmak üzere bütün ülke liderlerinin inisiyatif almasına ihtiyaç vardır. Sorunların çözüm yolu ana hatlarıyla bellidir, asıl mesele bunu uygulayabilecek siyasi iradeyi ortaya koyabilmektir. GeliÅŸmiÅŸ ülkelerin daha fazla gecikmeden koordineli biçimde harekete geçmelerini, cesur davranarak, siyasi baskılara boyun eÄŸmeden gerekli tedbirleri hayata geçirmelerini bekliyoruz. Üzülerek ifade edeyim ki bu tedbirlerin gecikmekte olduÄŸuna dair somut göstergeler ortaya çıkmaya baÅŸlamıştır.''



-''TÜRKÄ°YE'YE Ä°NANIYOR, MÄ°LLETÄ°MÄ°ZE GÜVENÄ°YORUZ''-



''Medyadan mutlaka takip etmiÅŸsinizdir; uluslararası kredi derecelendirme kuruluÅŸu Standart and Poors, geçtiÄŸimiz ay Amerika'nın tarihinde ilk kez kredi notunu düÅŸürdü. Buna karşılık yine aynı kuruluÅŸ geçtiÄŸimiz günlerde Türkiye'nin ulusal para cinsinden kredi notunu 'yatırım yapılabilir' seviyeye yükseltti'' diyen BaÅŸbakan ErdoÄŸan, sözlerini ÅŸöyle tamamladı:



''GeliÅŸmiÅŸ ülkelerin kredi notları düÅŸerken, Türkiye'nin kredi notundaki artış, ülkemizin dünya ekonomisindeki güçlü konumuna iÅŸaret ediyor. Türkiye yabancı para cinsinden kredi notu artışını da çoktan hak etti; Türk tahvillerinin uluslararası piyasalardaki risk primleri bunu açıkça ortaya koyuyor. Güçlü bir ekonominin temelinde güven ve istikrar kavramları vardır; biz ekonomi yönetimimizi iÅŸte bu kavramlar üzerine oturttuk. Bu sebepledir ki olumsuz küresel ÅŸartlara raÄŸmen uzun vadeli planlar yapabiliyor, geleceÄŸe güvenle bakabiliyoruz. Türkiye'ye inanıyor, milletimize güveniyoruz. Ülkemizi mutlu ve müreffeh geleceÄŸine taşıyacak yolda emin adımlarla ilerlemeye kararlılıkla devam ediyoruz. Bu inanç ve heyecanla sözlerime son veriyor, hepinize sevgi ve saygılarımı sunuyorum.''





Bu haber toplam 2780 defa okundu
YAZARLAR
 
Anasayfa |

Reklam Verin |

Sitene Haber Ekle |

Bize Ulaşın

  © 2010 YzC Haber Portalı                             Yazılım ve Tasarım: Serdar YAZICI
Sitemiz, hukuka, yasalara, telif haklarına ve kişilik haklarına saygılı olmayı amaç edinmiştir. Sitemiz, 5651 sayılı yasada tanımlanan .yer sağlayıcı. olarak hizmet vermektedir. İlgili yasaya göre, site yönetiminin hukuka aykırı içerikleri kontrol etme yükümlülüğü yoktur. Bu sebeple, sitemiz .uyar ve kaldır. prensibini benimsemiştir. Telif hakkına konu olan eserlerin yasal olmayan bir biçimde paylaşıldığını ve yasal haklarının çiğnendiğini düşünen hak sahipleri veya meslek birlikleri, İletişim bölümünden bize ulaşabilirler | Rize Gündoğdu Haber | Rize | Rize Haberleri haberler