CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan, GüneydoÄŸu Avrupa Ä°ÅŸbirliÄŸi Süreci Zirve Toplantısı'na katılmak ve resmi temaslarda bulunmak üzere gittiÄŸi Bosna Hersek'ten yurda döndü.
Ali Babacan'ın AK Parti'den istifa etmesi, Ahmet DavutoÄŸlu'nun AK Parti'ye yönelik eleÅŸtirileri ve Abdullah Gül'ün soÄŸuk tavrı. CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, üç isimle ilgili de dikkat çeken yorumlarda bulundu.
"ALÄ° BEY BANA AÄ°DÄ°YET DUYGULARIMI KAYBETTÄ°M DEDÄ°"
"Ali Babacan’ın benimle randevu talebi neticesinde bir görüÅŸmesi oldu." diyen ErdoÄŸan, Ali Babacan'la ilgili sözlerineÅŸöyle devam etti: "Bu görüÅŸmesinde de kendisi “Åžu seçimden sonra istifamı vereceÄŸim. Çünkü partiye karşı olan aidiyet duygularımı kaybetmeye baÅŸladım” dedi. “Nedir aidiyet duygularınızı kaybetme gerekçeleriniz?” deyince de “Ülkedeki ekonomik durumlar gibi ÅŸeyler söyledi. Åžu an tabi istifa mektubunu görmediÄŸim için bilemiyorum ama bana da o gün bir mektup vermiÅŸti. O mektuptaki metin bu.
Ä°ÅŸte “Kurucu üyesi olduÄŸum AK Parti’den bu safhada aidiyet duygularımın kaybolmaya baÅŸladığını görüyorum ve bundan dolayı da ayrılma kararı veriyorum” ÅŸeklindeydi. Tabi kendisiyle bir çok ÅŸey konuÅŸtuk. Birçok insanla görüÅŸtüklerini, çeÅŸitli görüÅŸmelerle bazı adımlar attıklarını anlattı
PARTÄ° MÄ° KURACAKSINIZ DEDÄ°M
Ben kendisine “Parti mi kuracaksınız?” dedim. “Åžu anda düÅŸünmüyoruz ama bir platform olarak çalışıyoruz” dedi. Dedim ki ‘Bak Ali Bey, eÄŸer senin bu kabineye katkı verme noktasında yaptığınız çalışmalar varsa, vereceÄŸiz bilgiler varsa biz bunlardan istifade ederiz.
TEKLÄ°FLERÄ°MÄ° KABUL ETMEDÄ°
Malum ben sana partide danışmanlık teklif ettim, kabul etmedin.” Daha ileri gidiyorum; Özbekistan BaÅŸkanı benden orada devletin yapılanmasında eleman istedi. Ali Bey’i teklif ettim. Kendisine de söyledim. Maalesef oraya da evet demedi. Bizim dava arkadaÅŸlığımızda bir ÅŸey var. Dava terk edilmez. Burada sonuna kadar hizmet söz konusudur. Ali Bey, AK Parti içinde belki de Türkiye’de en genç yaÅŸta bakanlık görevlerine gelen birisidir. Ondan sonraki her dönemde de kendisini bakan yaptık.
FAÄ°Z KONUSUNDA HÄ°ÇBÄ°R ZAMAN ANLAÅžAMADIK
AnlaÅŸtığımız anlaÅŸamadığımız birçok konu olmuÅŸtur. Bunlardan en önemlisi de faiz meselesidir. Faiz konusunda hiçbir zaman anlaÅŸamadık kendisiyle. Çünkü faizin bizden ne denli götürüsü olduÄŸunu hep kendilerine söylemiÅŸimdir. UyulduÄŸu zaman enflasyon nerelere kadar inmiÅŸtir. 4,6’ya kadar faiz düÅŸtü.
Enflasyon da 7 civarındaydı. Hatırlayın ondan sonra bize hemen ciddi darbe olayı yapıldı. Bu darbe olayında da bir anda Taksim Gezi olaylarını yaÅŸadık ve faizde, enflasyonda çift haneli rakamlara çıkmış olduk.
Burada arkadaşlarımızın duruşları ciddi sıkıntılar oluşturdu. Bu sıkıntıları ben yaşadım, milletimiz yaşadı. Dolayısıyla da ilanihaye bu insanlar burada kalacak diye bir şey yok.
DAVUTOÄžLU VE GÜL
Aynı ÅŸekilde BaÅŸbakanlık koltuÄŸuna gelip oturan arkadaÅŸlarımızın nereden nereye nasıl geldikleri malum. CumhurbaÅŸkanlığı makamına gelip oturanların nereden nereye nasıl geldikleri malum. Bütün bunlarla beraber, yola çıkarken her ÅŸey iyi, güzel ama CumhurbaÅŸkanlığı makamından ayrıldıktan sonra mensubu olduÄŸu partisine üye dahi olmamıştır." dedi.
AYRILANLARIN NE OLDUÄžUNU GÖRDÜK
"Åžimdi Ali Bey de hemen rahatlıkla istifasını vermiÅŸtir, hayırlısı olsun. Partimizden bu ÅŸekilde ayrılanlar daha önce de olmuÅŸtu. Hatta grup kuracak milletvekiliyle ayrılanlar olmuÅŸtu. Bu isimler kimlerdi diye sorsam acaba hatırlar mısınız? 17-18 kiÅŸi baÅŸkalarını da kattılar ve grubu kurdular. Olsa olsa bir Erkan Bey’i hatırlarsınız ama diÄŸerlerini herhalde hatırlamazsınız. Aynı ÅŸekilde ondan sonra da yine ayrılanlar oldu.
Mesela bir tanesi ÅŸu anda Sayın KılıçdaroÄŸlu ile beraber. Çok büyük bir aÅŸkla ayrılmıştı, partisini kurmuÅŸtu. O da ayrıldı ama yürümedi, tutmadı. Bir baÅŸkası daha yine aynı ÅŸekilde ayrıldı, o da tutmadı. En sonunda tutmayınca Ordu’dan belediye baÅŸkanı adayı oldu. Ama Ordu’da bizim aday yaptığımız Hilmi Bey açık ara belediye baÅŸkanlığını aldı.
"BU ÜMMETÄ° PARÇALAMAYA HAKKINIZ YOK"
Åžimdi bu gerçekler ortada. Åžunu çok ve açık samimi söylüyorum; bizim partimizin oturmuÅŸ, yerleÅŸmiÅŸ bir altyapısı var. Ben Ali Bey’in kendisine de söyledim; “Yolunuz yolunuzdur eyvallah ama ÅŸunu unutmayın ki bu ümmeti parçalamaya hakkınız yok. Siz bunu yapıyorsunuz. Bunun parçalanmasıyla da bir yere gidemeyeceksiniz” dedim. Åžunu da söyledim, “Fazla da geç kalmayın” dedim. Bir an önce kursun ki daha seçime dört sene var.
"BABACAN'A, GÜL'E, DAVUTOÄžLU'NA KIRGINIM"
"Bunlara kırgınlık olmayacak da kime olacak? (Kaç senedir kırgınsınız?) Bu tür yaklaşımların olmasıyla baÅŸlayan bir süreç… Ama biz baldıran zehrini içerek hep sabrettik ve aleyhte herhangi bir ÅŸey konuÅŸmadık.
BÄ°NALÄ° BEY'LE Ä°LGÄ°LÄ° OLUMLU BÄ°R Ä°FADE KULLANMADILAR
CumhurbaÅŸkanlığı seçimleri oldu. Bakın ÅŸu son belediye baÅŸkanlığı seçiminde Ä°stanbul’da olanlar çıkıp da Binali Bey’le ilgili bir tane olumlu ifade kullanmadılar. Siz nefsinizle bir muhasebe yapın. “Bu kim? Benim arkadaşım. Bununla ilgili bir ufak ifade kullanmayayım mı? Daha önce yine mesela referandumda bakıyorsunuz hayır oyu kullandılar. Ama biz bir ÅŸey konuÅŸtuk mu? KonuÅŸmadık. Herkesin yaptığı yanına. BaÅŸka hiçbir ÅŸey yok."
GÖÇMENLERE 37 MÄ°LYAR DOLAR HARCAMA YAPTIK
"Åžu anda AB’de zaten yönetimler deÄŸiÅŸti. Ä°ÅŸbaşı yaptıkları andan itibaren yeni yönetimlerin yaklaşımı nasıl olacak göreceÄŸiz. Bu konu ile ilgili olarak DışiÅŸleri Bakanımızın orayla münasebetleri önem arz ediyor. Verilen söz 3 artı 3 milyar euroydu. Süreler geçti. Uluslararası kuruluÅŸlar aracılığıyla AFAD ve Kızılay’a verilen 2 milyar 250 milyon euro para var. Bizim yaptığımız harcama 37 milyar dolar. Böyle bir tablo var. Bunu kimle konuÅŸursak AB ülkelerinin hepsi “Sizin bu yaptıklarınız hiçbir ÅŸeyle mukayese edilemez, gerçekten siz dünyada örneÄŸi olmayan iÅŸler baÅŸardınız” diyor. Ä°yi güzel ama biz 37 milyar dolar harcama yaptık. Hiçbiriniz taşın altına elinizi sokmuyorsunuz. Ä°kili görüÅŸmelerde farklı, sırtımızı dönünce farklı konuÅŸuyorsunuz. Åžu anda biz yine bir taraftan DışiÅŸleri Bakanlığımız aracılığıyla yakın markajımızı devam ettireceÄŸiz. Netice alırız almayız o ayrı mesele."
KILIÇDAROÄžLU MÄ°LLETÄ°N KARARINA SAYGI GÖSTERMELÄ°
"Bu konuyla ilgili biz referandum yaptık. Bu referandumla beraber yeni yönetim sistemine geçtik. Bu parlamentoda verilen bir karar deÄŸil, halka gidilerek verilen bir karar ve halkımız bu iÅŸe yüzde 52’nin üzerinde evet demek suretiyle kararı verdi. Åžimdi bununla birlikte çok farklı sürece baÅŸlatmış olduk. Bu süreçte de tabi ki eksiklikler olabilir ama parlamenter demokrasi olarak gelen sürecin içinde bu ülkenin neler çektiÄŸini, ne bedeller ödediÄŸini de biliyoruz. Bu ülkede 8 ayda bir hükümetlerin deÄŸiÅŸtiÄŸi dönemler oldu. Artık biz bunları yaÅŸamak istemiyoruz. Çok daha seri kararların alınabildiÄŸi, çok daha seri adımların atılabildiÄŸi bir dönem ve uluslararası alanda da güven telkin eden bir yapıyı istiyoruz. Nitekim ÅŸu anda sene-i devriyesindeyiz, daha bir yıl oldu ve konuyla ilgili çalışmalarımızı kararlı ÅŸekilde sürdüreceÄŸiz. Sayın KılıçdaroÄŸlu her ÅŸeyden önce yenile yenile doymayan pehlivan gibi bir durumun içerisinde. EÄŸer bir demokratsa milletin verdiÄŸi bir karara saygı duyması lazım. Bu iÅŸ bitti. Biz kalkıp da ayda bir, senede bir referanduma gidemeyiz. Referandumun farklı alanlarda sık sık yapıldığı ülkeler var. ÖrneÄŸin Ä°sviçre öyle ÅŸeyler oluyor ki bakıyorsunuz bir ÅŸehirde herhangi bir konuda referanduma gidiyor ama bunlar anlık, günlük meseleler. Burada bir ülkenin yeni yönetim sistemini halka soruyorsunuz ve halk bir karar ortaya koymak suretiyle tavrını belirliyor. Åžimdi ÅŸöyle bir yürüyelim, bakalım nasıl netice alıyoruz, bunları görelim. Ä°ki kavram çok önemli; güven ve istikrar ama ÅŸimdi Sayın KılıçdaroÄŸlu’nun bu yaklaşımı güveni de ve istikrarı da tehdit ediyor. Onlar buna yardımcı olsunlar.
Bir de diyor ki “CHP’li hangi belediye iÅŸçiyi atarsa karşısında beni bulur”. Bunca iÅŸçiler ÅŸu anda CHP’li belediyelerden atılıyor, yürüyüÅŸler yapılıyor. Biraz sözümüzün arkasında duralım.
PARTÄ°LÄ° CUMHURBAÅžKANI
Partili cumhurbaÅŸkanı da zaten yeni yönetim sisteminin içinde olan ifade. Bu bizim gökten zembille indirdiÄŸimiz bir ifade deÄŸil. Bu da bir yaklaşımdır. Bu yaklaşımda da cumhurbaÅŸkanının aynı zamanda partisinin başında olması mümkündür. Biliyorsunuz bu ülkede CHP’li il baÅŸkanlarının valilik yaptığı dönemler olmuÅŸtur. Onun bununla benzer hiçbir yanı yok. Bunu halka götürüyorsun. Orada CHP’nin il baÅŸkanının o ilin valisi olması ise bir dayatmadır. Bu ülke bunları da yaÅŸadı."
